Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

27

Sûredeki Ayet No: 

12

Ayet No: 

3171

Sayfa No: 

377

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَدْخِلْ يَدَكَ فِي جَيْبِكَ تَخْرُجْ بَيْضَاءَ مِنْ غَيْرِ سُوءٍ ۖ فِي تِسْعِ آيَاتٍ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ وَقَوْمِهِ ۚ إِنَّهُمْ كَانُوا قَوْمًا فَاسِقِينَ

Çeviriyazı: 

veedḫil yedeke fî ceybike taḫruc beyḍâe min gayri sûin fî tis`i âyâtin ilâ fir`avne veḳavmih. innehüm kânû ḳavmen fâsiḳîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Elini koynuna sok; kusursuz bembeyaz çıkacaktır. Dokuz mucize ile Firavun ve kavmine (git), çünkü onlar yoldan çıkmış bir kavim olmuşlardır.

Diyanet İşleri: 

Değneğini at! Musa, değneğinin yılan gibi hareketler yaptığını görünce, arkasına bakmadan dönüp kaçtı. "Ey Musa! Korkma; Benim katımda peygamberler korkmaz; yalnız haksızlık eden bunun dışındadır. Kötü hali iyiliğe çeviren kimse bilsin ki Ben şüphesiz bağışlarım, merhamet ederim. Elini koynuna sok, Firavun ve milletine gönderilen dokuz mucizeden biri olarak kusursuz, bembeyaz çıksın. Gerçekten onlar yoldan çıkmış bir millettir."

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve elini koynuna sok da bir hastalık yüzünden olmaksızın bembeyaz, parıl parıl parlar bir halde çıksın; bu, Firavun'la kavmine gösterilen dokuz delil içindedir; şüphe yok ki onlar, buyruktan çıkmış bir topluluktur.

Şaban Piriş: 

Elini koynuna sok hiç kusursuz, bembeyaz çıksın. firavun’a ve kavmine olan dokuz mucizeden biri budur. Onlar, fasık bir toplumdur.

Edip Yüksel: 

Elini koynuna sok da; kusursuz bembeyaz olarak çıksın. Firavun ve halkına göstereceğin dokuz mucizeden biridir. Onlar yoldan çıkan bir toplum olmuşlardır.

Ali Bulaç: 

Ve elini koynuna sok, kusursuz olarak bembeyaz çıkıversin, (bu,) Firavun ve kavmine olan dokuz ayet (mucize) içinde(n biri)dir. Gerçekten onlar, fasık olan bir kavimdir.

Suat Yıldırım: 

“Haydi, elini koynuna sok! Şimdi çıkar: İşte kusursuz, pırıl pırıl ışık saçıyor. Böylece Firavun'a ve onun halkına göstereceğin dokuz mûcizeye bu da dahil olsun. Hakikaten onlar yoldan tam çıkmış bir güruhtur.” [7,133; 17,101]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

«Ve elini koynuna sok, bembeyaz, kusursuz olarak çıkıversin. Dokuz mucize ile Fir´avun´a ve kavmine (git), şüphe yok ki onlar fâsıklar olan bir kavim oldular.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Elini koynuna sok; Firavun ve toplumuna yönelik dokuz mucizeden biri olarak pürüzsüz ve lekesiz, bembeyaz bir biçimde çıkacaktır. O Firavun ve yandaşları sapmış bir topluluk haline geldiler.

Bekir Sadak: 

Sonunda, karincalarin bulundugu vadiye geldiklerinde bir karinca: «Ey karincalar! Yuvalariniza girin, Suleyman´in ordusu farkina varmadan sizi ezmesin» dedi.

İbni Kesir: 

Ve elini koynuna sok. Firavun ve kavmine gönderilen dokuz mucizeden biri olarak kusursuz, bembeyaz çıksın. Şüphesiz ki onlar

Adem Uğur: 

Elini koynuna sok da kusursuz bembeyaz çıksın. Dokuz mucize ile Firavun ve kavmine (git). Çünkü onlar artık yoldan çıkmış bir kavim olmuşlardır.

İskender Ali Mihr: 

Ve elini koynuna sok. Onu kusursuz beyaz olarak çıkar. Bu (âyet, mucize) firavuna ve onun kavmine (ait) dokuz âyet içindedir. Muhakkak ki onlar, fasık bir kavim oldular.

Celal Yıldırım: 

(Ya Musâ!) Elini koynuna sok da kusursuz bembeyaz pırıl pırıl çıksın, tâ ki Fir´avn´a ve milletine sunacağın dokuz mu´cize içinde yer alsın. Çünkü gerçekten onlar Hakk´ın yolundan çıkmış bir millettir.

Tefhim ul Kuran: 

«Ve elini koynuna sok, kusursuz olarak bembeyaz çıkıversin, (bu,) Firavun ve kavmine olan dokuz ayet (mucize) içinde(n biri)dir. Gerçekten onlar, fasık olan bir kavimdir.»

Fransızca: 

Et introduis ta main dans l'ouverture de ta tunique. Elle sortira blanche et sans aucun mal - un des neuf prodiges à Pharaon et à son peuple, car ils sont vraiment des gens pervers".

İspanyolca: 

Introduce la mano por la escotadura de tu túnica y saldrá blanca, sana. Esto formará parte de los nueve signos destinados a Faraón y su pueblo. Son gente perversa».

İtalyanca: 

Infila la tua mano nell'apertura della tua tunica, la trarrai bianca senza male alcuno, è uno dei nove segni [destinati] a Faraone e al suo popolo; essi sono davvero un popolo di empi!».

Almanca: 

Und stecke deine Hand in den Ausschnitt deines (Kleides), kommt sie hell unversehrt heraus. (Geh!) mit neuen Ayat zu Pharao und seinen Leuten. Sie waren fisq-betreibende Leute."

Çince: 

你把手插入你的怀中,然后,抽出来它将白亮亮的。确无恶疾。这是派你去昭示法老和他的百姓的九种迹象之一。他们确是有罪的民众。

Hollandaca: 

Steek uwe hand in uwe borst, en uwe hand zal wit en ongedeerd te voorschijn komen; dit zal een der negen teekenen voor Pharao en zijn volk wezen; want zij zijn zondaren.

Rusça: 

Сунь свою руку за пазуху, и она выйдет белой, без следов болезни. Вот некоторые из девяти знамений для Фараона и его народа. Воистину, они являются людьми нечестивыми".

Somalice: 

Gali Gacantaada Jeebkaaga waxay soo Bixi Iyadoo Cad Xumaan La'aan (Waxayna ka mid yihiin) Sagaal Calaamo oo Fircoon iyo Qoomkiisa loo Muujiyey, waxayna ahaayeen Qoom Faasiqiina.

Swahilice: 

Na ingiza mkono wako katika mfuko wako, utatoka mweupe bila ya maradhi. Ni katika Ishara tisa za kumpelekea Firauni na kaumu yake. Hakika hao walikuwa watu waovu.

Uygurca: 

قولۇڭنى قوينۇڭغا سالغىن، ئۇ ھېچقانداق ئىللەتسىز ئاپئاق بولۇپ چىقىدۇ، (بۇ) مېنىڭ پىرئەۋن ۋە ئۇنىڭ قەۋمىگە ئېلىپ بېرىشىڭ ئۈچۈن بەرگەن توققۇز مۆجىزەمنىڭ ئىچىدىدۇر، ئۇلار ھەقىقەتەن پاسىق قەۋم ئىدى»

Japonca: 

またあなたの手をふところに入れなさい。支障もないのに,出すと白くなろう。(これらは)フィルアウンとその民に示す,9つの印の1部である。本当にかれらは,主の掟に背く民である。」

Arapça (Ürdün): 

«وأدخل يدك في جيبك» طوق قميصك «تخرج» خلاف لونها من الأدمة «بيضاء من غير سوءٍ» برص لها شعاع يغشى البصر، آية «في تسع آيات» مرسلا بها «إلى فرعون وقومه إنهم كانوا قوماً فاسقين».

Hintçe: 

(वहाँ) और अपना हाथ अपने गरेबॉ में तो डालो कि वह सफेद बुर्राक़ होकर बेऐब निकल आएगा (ये वह मौजिज़े) मिन जुमला नौ मोजिज़ात के हैं जो तुमको मिलेगें तुम फिरऔन और उसकी क़ौम के पास (जाओ) क्योंकि वह बदकिरदार लोग हैं

Tayca: 

“และจงสอดมือของเจ้าเข้าไปในอกเสื้อของเจ้า มันจะออกมาขาวปราศจากอันตรายใด ๆ (นี่คือสอง) ในเก้าสัญญาณ (ที่เจ้าจะนำไป) ยังฟิรเอาน์และพวกพ้องของเขา แท้จริงพวกเขาเป็นหมู่ชนผู้ฝ่าฝืน”

İbranice: 

החדר ידך לחזך, והיא תצא לבנה בריאה מבלי רוע (פגע צרעת.) זה אחד מתשעה אותות אשר תביאם אל פרעה ובני עמו, כי מופקרים הם

Hırvatça: 

Uvuci ruku svoju u njedra svoja, pojavit će se bijela, ali neće biti bolesna - bit će jedan od devet znakova faraonu i narodu njegovu; oni su, doista, bili narod buntovni."

Rumence: 

Bagă-ţi mâna în deschizătura mantiei şi va ieşi albă, fără nici un beteşug. Acesta este unul dintre cele nouă semne pentru Faraon şi poporul său. Ei sunt stricaţi.”

Transliteration: 

Waadkhil yadaka fee jaybika takhruj baydaa min ghayri sooin fee tisAAi ayatin ila firAAawna waqawmihi innahum kanoo qawman fasiqeena

Türkçe: 

"Elini koynuna sok; Firavun ve toplumuna yönelik dokuz mucizeden biri olarak pürüzsüz ve lekesiz, bembeyaz bir biçimde çıkacaktır. O Firavun ve yandaşları sapmış bir topluluk haline geldiler."

Sahih International: 

And put your hand into the opening of your garment [at the breast]; it will come out white without disease. [These are] among the nine signs [you will take] to Pharaoh and his people. Indeed, they have been a people defiantly disobedient."

İngilizce: 

Now put thy hand into thy bosom, and it will come forth white without stain (or harm): (these are) among the nine Signs (thou wilt take) to Pharaoh and his people: for they are a people rebellious in transgression.

Azerbaycanca: 

Əlini qoynuna (köynəyinin yaxasına, yaxud qoltuğunun altına) qoy ki, Fir’ona və onun tayfasına göndərilən doqquz mö’cüzədən biri olaraq eyibsiz-qüsursuz ağappaq (parlaq bir nur kimi) çıxsın. Həqiqətən, onlar (Allahın itaətindən çıxmiş) fasiq bir camaatdır!”

Süleyman Ateş: 

Elini koynuna sok, kusursuz olarak bembeyaz (parıl parıl) çıksın. (Bu da) Fir'avn'a ve onun kavmine (göstereceğin) dokuz mu'cize içindedir. Çünkü onlar yoldan çıkan bir kavimdir.

Diyanet Vakfı: 

Elini koynuna sok da kusursuz bembeyaz çıksın. Dokuz mucize ile Firavun ve kavmine (git). Çünkü onlar artık yoldan çıkmış bir kavim olmuşlardır.

Erhan Aktaş: 

“Ve elini koynuna sok. Kötülük(1) olmaksızın onu bembeyaz olarak çıkar. Firavun ve halkına dokuz âyet(2) ile git. Çünkü onlar fâsık bir halk oldular.”

Kral Fahd: 

Elini koynuna sok da kusursuz bembeyaz çıksın. Dokuz mucize ile Firavun ve kavmine (git). Çünkü onlar artık yoldan çıkmış bir kavim olmuşlardır.

Hasan Basri Çantay: 

«Elini koynuna sok da Fir´avne ve kavmine (göstereceğin) dokuz mu´cize içinde o, kusursuz, bembeyaz olarak çıkıversin. Şübhesiz ki onlar fâsıklar güruhudur».

Muhammed Esed: 

"Şimdi elini koynuna sok; her türlü lekeden arınmış olarak bembeyaz, ışıl ışıl çıkacaktır!" "(Ve şimdi de) dokuz mesaj(ımız)la Firavun ve onun toplumuna (git); çünkü onlar gerçekten yoldan çıkmış bir toplum haline geldiler!"

Gültekin Onan: 

27:9

Ali Fikri Yavuz: 

Elini koynuna sok, (sonra) lekesiz bembeyaz çıksın da dokuz mucize ile beraber Firavun’a ve onun (kıpt) kavmine git. Çünkü onlar kâfirler topluluğudur.”

Portekizce: 

E conduza a tua mão em teu manto, e daí a retirarás diáfana; (este será) um dos nove sinais perante o Faraó e seu povo,porque são depravados.

İsveççe: 

Och [Gud sade:] "För in din hand [och lägg den mot din sida]; när du drar fram den skall den lysa vit, utan en fläck. [Dessa är två] av nio tecken [som du skall visa] för Farao och hans folk; de är människor förhärdade i synd och trots."

Farsça: 

و دستت را در گریبانت کن تا بدون هیچ عیبی، سفید و درخشان بیرون آید، [با این دو معجزه که در ضمن] نه معجزه است به سوی فرعون و قومش [برو] که قطعاً آنان گروهی نافرمانند؛

Kürtçe: 

وە دەستت بکە بەباخەڵتدا (کە دەرت ھێنا) بەسپێتی و پرشنگداری دێتە دەرەوە بەبێ بەڵەکی (ئەمە دوو موعجیزەیە) لەنۆ موعجیزە بۆ فیرعەون و گەلەکەی بەڕاستی ئەوانە گەلێکی لەسنوور دەرچوون

Özbekçe: 

Қўлингни ёқангнинг ичига суқ, ҳеч қандай ёмонликсиз оппоқ бўлиб чиқур. Фиръавн ва унинг қавмига қаратилган тўққиз мўъжиза орасида (бу бордир). Албатта, улар бузғунчи қавм бўлдилар».

Malayca: 

"Dan masukkanlah tanganmu melalui belahan dada bajumu, nescaya keluarlah ia putih bersinar-sinar dengan tidak ada cacat (ini ialah) di antara sembilan mukjizat (yang membuktikan kebenaranmu), untuk dibawa kepada Firaun dan kaumnya; sesungguhnya mereka adalah kaum yang fasik - derhaka.

Arnavutça: 

Shtine dorën tënde në xhepin e këmishës, do të dalë e bardhë pa kurrfarë sëmundje, - do të jetë kjo njëra prej nëntë mrekullive (me të cilat është dërguar Musai) te Faraoni dhe populli i tij; ata, me të vërtetë, janë popull ngatërrestarë”.

Bulgarca: 

И пъхни ръката си в джоба, ще я извадиш сияйнобяла, без да я е засегнала болест - от деветте знамения за Фараона и неговите хора. Те са нечестиви хора.”

Sırpça: 

Увуци своју руку у своја недра, појавиће се бела, али неће да буде болесна - биће један од девет знакова фараону и његовом народу; они су, заиста, народ невернички.“

Çekçe: 

Vlož ruku svou do záňadří a vyjmeš ji bílou, bez choroby jakékoliv.'... A to je jedno z devíti znamení pro Faraóna a lid jeho, a věru je to hanebníků lid.

Urduca: 

اور ذرا اپنا ہاتھ اپنے گریبان میں تو ڈالو چمکتا ہوا نکلے گا بغیر کسی تکلیف کے یہ (دو نشانیاں) نو نشانیوں میں سے ہیں فرعون اور اس کی قوم کی طرف (لے جانے کے لیے)، وہ بڑے بد کردار لوگ ہیں"

Tacikçe: 

Дастатро дар гиребон бибар, то бе ҳеҷ осебе сафед берун ояд. Бо нӯҳ нишона назди Фиръавн ва қавмаш бирав, ки мардуме фосиқанд».

Tatarca: 

Ий Муса, кулыңны киемең астына култыгыңа керт, аннары ул кулың гаепсез, зарарсыз ак нурлы булып чыгар, тугыз могҗиза белән Фиргаунне хак дингә өндәргә бар һәм аның кавемен хак дингә өндә, тәхкыйк алар азган фасыйк кавем булдылар.

Endonezyaca: 

Dan masukkanlah tanganmu ke leher bajumu, niscaya ia akan ke luar putih (bersinar) bukan karena penyakit. (Kedua mukjizat ini) termasuk sembilan buah mukjizat (yang akan dikemukakan) kepada Fir'aun dan kaumnya. Sesungguhnya mereka adalah kaum yang fasik".

Amharca: 

«እጅህንም በአንገትጌህ ውስጥ አግባ፡፡ ያለነውር (ያለ ለምጽ) ነጭ ኾና ትወጣለችና፡፡ በዘጠኝ ተዓምራት ወደ ፈርዖንና ወደ ሕዝቦቹ (ኺድ)፡፡ እነርሱ አመጸኞች ሕዝቦች ናቸውና፡፡

Tamilce: 

“இன்னும், உமது கரத்தை உமது சட்டைப் பையில் நுழைப்பீராக! அது எவ்வித குறையுமின்றி மின்னுகின்ற வெண்மையாக - ஃபிர்அவ்னுக்கும் அவனது மக்களுக்கும் நீர் அனுப்பப்பட்ட ஒன்பது அத்தாட்சிகளில் ஒன்றாக - வெளிவரும். நிச்சயமாக அவர்கள் (அகிலங்களின் இறைவனை நிராகரித்த) பாவிகளான மக்களாக இருக்கிறார்கள்.”

Korece: 

모세야 네 손을 주머니에 넣 은 후 빼내어보라 얼룩 한 점 없 는 새하얀 손이 되어 나오리라 이 것은 네가 파라오와 그의 백성에 게 보여 줄 아홉가지 예증 가운 데 둘이라 실로 그들은 죄많은 백성들이라

Vietnamca: 

“Ngươi hãy cho bàn tay Ngươi vào lồng ngực mình, khi rút ra bàn tay Ngươi sẽ trở nên trắng toát nhưng không phải là bệnh. Đó là một trong số chín phép lạ(1), Ngươi hãy mang đi trình bày cho Pha-ra-ông và đám thuộc hạ của hắn. Quả thật chúng là một đám người ương ngạnh, đại nghịch và bất tuân.” (1) Những phép lạ còn lại là hạn hán, mất mùa, lũ lụt, nạn cào cào, nạn chấy rận, nạn ếch nhái và máu.